Bir annenin çocuğuna, bir hayvanın yavrusuna sevgisi, yine eş, dost, akraba, arkadaş vb arasındaki sevgilerin kaynağı Allah'ın sevgi pınarındandır. Sevgiyi yaratanda, sevmeyi emreden de, yollarını gösterende O'dur.
Hiç kimse Allah kadar ne sevebilir ne de sevdirebilir. O' nun sevgisinin olmadığı hiçbir şey yoktur. O'nun sevgisine bağlanmayan bir sevgide gerçek ve kalıcı bir sevgi olmaz. Başka amaçlı sevgiler maksat bitince yok olup giderler. Kalıcı sevgi Allah sevgisi iledir.
En güzel surette yarattığı kullarının dünya ve ahirette mutlululuklarını istemesi, kitaplar vahyetmesi, peygamberler seçmesi, insanlara dosdoğru yolu göstermesi, iyilik yapanlara katkat mükafat vadetmesi, kötülük yapanlara tevbe kapısını açması, tevbe edince kulum bana geri döndü diye sevinmesi Allah'ın sevgisinin insandaki yansımalarıdır.
Kendisine isyan edenlere rızıklarını vermesi dönme fırsatı tanıması, mühlet vermesi veya neslinden iman edenler gelir diye hemen azap etmemesi O' nun sevgisinin eserlerindendir.
Her Besmele bize Rahman ve Rahîm olan Allah'ın merhamet ve sevgisini hatırlatır. O'nunla bağ sağlar.
Bütün sevgilerinin kaynağı Allah'ın sevgi ve rahmetini Peygamberimiz bir hadisi şerifte şöyle bir misalle anlatır:
"Allah, rahmetini yüz parçaya ayırmıştır. Doksan dokuz parçasını kendi katında alıkoymuş, birini yeryüzüne indirmiştir. İşte varlıklar bu bir parça rahmet sebebiyle birbirlerine acırlar. Hatta hayvanlar, yavrusunun üzerine basacağı endişesiyle ayağını çekip kaldırır. ”(Müslim, Tevbe 19)
Allah'ın rahmetinin yüzde biri bile gelmiş geçmiş, şimdiki ve gelecek bütün canlı cansız varlıklardaki sevgi, şefkat ve merhamet olarak yetmesi O' nün rahmetinin enginliğini gösterir.
Allah bütün yarattıklarını sevdiği gibi; îman edenleri, salih (iyi) amel işleyenleri, yaptığını en iyi yapanları (muhlisleri) kendinden sakınıp sorumluluklarını yerine getirenleri (müttekîleri), sabredenleri, tevbe ile hatalarından dönenleri, tevekkül edenleri, âdil, cömert, yolunda mücadele edenleri çok daha sever. Gururlanıp kibirlenenleri, haddi aşanları, şımaranları, bozguncuları, israf edenleri, kâfir, müşrik, münafık, fasık ve zalimlerin yaptıklarını da sevmediğini Kur'ân-ı Kerim'de bildirir.
İnsan Allah'ın sevgisine bu dünyadan daha çok âhirette muhtaçtır. İnsan en başta Allah'ın sevgisini kazanmak en önemli gayesi olmalıdır.
"Allah onları sever, onlarda Allah'ı severler"(Mâide 54) müjdesine ermek niyazıyla...