Dünden bugüne hak edenlerin yerine, talep edilenlerin ( yani siparişlerle) makam ve mevki sahibi yapılanların, MEMLEKETİMİZE verdikleri zararları dün gördük, bugün görüyoruz, yarın görmeyelim diye de bir takım uğraşlar veriyor ve vermeye devam ediyoruz.
Sipariş üzerine başa gelen makam, mevki sahibi İNSANLAR heykeltıraşın önüne teslim olmuş birer heykel gibi durmaktadırlar. Heykeltıraş ÖNÜNE ALDIĞI BU HEYKELLERİ İSTEDİĞİ GİBİ İŞLER, KIRAR VE İSTEDİĞİ HER ŞEKLE KOYMAYA yetkilidir.... Heykeltıraş kendi gözüne beğendiremediği hiçbir eserine de kıymet vermez PARÇALAYIP çöpe atar. Vakit kaybetmeden de yenisini işlemeye başlar…..
Yeni oluşumların olduğu şu zamanlar da, kırılacak olan heykellerin yerine geçmek isteyen heykel adaylarını da üzülerek takip ediyorum. Ben senin heykelin olayım beni işle, beni kır diye avazı çıktığı kadar bağıranların seslerini duyuyor, kıvranışlarını seyrediyorum. Poz veriyorlar adeta kendilerini işlesin heykeltıraş diye. Bir zaman sonra kırılacağını bile bile teslim etmeye hazır bir hale getiriyorlar kendilerini..
Yarın veya yarından da yakın bir zamanda, makam ve mevkilerini terkedecek olanların, şimdiden çaresizlik psikolojisi içerisine girdiklerini duyuyor, görüyor ve hissediyorum.
Makam ve mevki gittikten sonra uyanacaklar ama heykel çoktan kırlmış, yerine yenisi çoktaaaan tıraşlanmış olacak….. Haydi hayırlısı….GÜN DOĞMADAN NELER DOĞAR…..