İnsan başarılarını Allah'tan değil kendinden bilirse, Allah'ın lütuf, ikram ve ihsanlarını anlamazsa, gurura, kibre düşerek, insanlıktan uzaklaşıp, bir zulüm makinası haline gelir. Halbuki insan sahip olduğu iyilikleri ve şükretmesini bilirse mutlu olur.
Hiç şüphe yok ki Allah kullarının dünya ve âhiret mutluluğunu istiyor. İyi ve doğru olanı emrediyor, kötü ve zararlı olanları yasaklıyor. "Onlara haksızlık yapan Allah değildir, fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yapıyorlar." (Âl-i İmran 117)
Hapishanede ders verirken bir mahkum "Allah bizi buraya niye düşürdü?" diye bir soru sormuştu.
Bende ; " Niye bize iyiliği emreden Allah'ın dinini anlatmadınız deseydin, bizi suçlasaydın haklı olabilirdin, anne babaları, toplumu, eğitimcileri niye bizi hakka, iyiye göre yetiştirmediniz, iyi örnek olmadınız? vb eğitip yetiştirenleri suçlasaydınız haklı olabilirdiniz. Ama suçlayamayacağın tek varlık var, O da Allah'tır. Allah kötülükleri yasaklar. Başkasının canına, malına, namusuna zarar verilmemesini bildirir. O her zaman iyiliği emreden, kötülükleri yasaklayandır." diye konuşmuştuk.
"Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter." ( Nisa 79) vb âyetler bize bu gerçeği anlatır. Geçmişte helak olan kavimler yaptıkları kötülükler yüzünden yok olup gittiler.
Allah insana akıl, irade ve sorumluluk vermiştir. İnsan bu nimetleri en iyi şekilde kullanacaktır. İyi kullanırsa Allah en az on kattan başlayan ve yapılanın fazlası mükafat vadediyor. Kötülüklere ise sadece karşılığı ceza bildiriyor. Hatadan doğruya dönülürse affını da müjdelemektedir.
İnsan sadece kendi dünyasını değil çevreyi bile yaşanmaz hale getirebilecek silahlara sahiptir. İnsanlığın geleceğe dair en büyük korkularından birisi budur. "İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır." Ra'd suresi (41)
Başımıza gelen kötülükler kendi cahillik, inançsızlık, aklımızı ve irademizi iyi kullanmama, hak ve adaleti kabul etmeme sebebiyledir. Yoksa Allah kullarına asla zulmetmedici değildir.
Hayatı en iyi yaşayan ve kazananlar iyilik de yarışanlardır. Yaşanılacak bir dünyanın yolu da iyilikte yarışmaktır.