Mevduat faizleri düşük tutularak halkın bankalara emanet ettiği paraların zamanla değer yitirmesine göz yumuluyorsa...
TL. biriktirerek tasarruf edenler cezalandırılmış ve yabancı paralara yönelmeye mecbur bırakılmış olurlar.
Yabancı paraya yönelmeyenler de; para değil, mal biriktirmeye yönelir. Sonuçta paramızın itibarı düşer; Merkez Bankamız da; ulusal ekonomimiz de zarar görür.
Bunu önlemek için, yerli para mevduatlarına; en az enflasyondaki kaybı karşılayacak ve az da olsa; tasarrufu teşvik edecek düzeyde faiz verilmesi bir çare olabilir.
Faiz haram değil mi? Evet paranın altın metalinden basıldığı ve sonuçta değer yitirmediği dönemlerde; elbette değer yitirmeyen altın paraya faiz almak, haramdı.
Fakat Kağıttan basılan paraları bankaya yatırarak bir ay önce o parayla alabilecekleri malları; onun iki katıyla bile alamaz hale gelenlerin zararı; bankanın kendilerine verdiği faizden daha çok olur.
Kişilerin birikim yaparak zarar etmeye ne kadar dayanabilecekleri ise, ölçülemez!
Enflasyondaki kaybı karşılayacak bir ödenti ise, ekonomik zaruret haline gelir.
Bunu haram saymak mümkün mü? Böyle bir yem de atılmazsa, kim değerini kaybedeceğini bile -bile; para biriktirir?
*Yabancı askerlerin bir ülkeyi işgal etmesi ne kadar acıklı bir durumsa;
*Yabancı devletlerin matbaalarında bastıkları paraların da; ceplerimizi, kasalarımızı, bankalarımızı ve vatandaşlarımızın oralardaki mevduat hesaplarını işgal etmesi de; aynen bir askeri işgal kadar zararlıdır ve tehlikelidir.
Adil ve dürüst yönetimlerin; kağıttan paraları aşırı miktarda basarak; vatandaşlarını enflasyona ezdirmeleri ise; yanlış olur! Ülke ekonomisine zarar verir.