analar, kanadı kırık kağnılar gibiydiler
ıssız, kuytu yanık, kavruktular
karıncalar gibi yollarda diziliydiler
dünyanın yükünü taşırlardı
boş zamanlarında
kurdu kuşu emzirirler
leylek yavrularına
yuvadan düşmemeyi, uçmayı öğretirlerdi
gözleri çok derindi, git git bitmezdi
gözleri eskidi bakmaktan yola
ömür biter de, beklenen gelmezdi.