Allah'a îman doğru,sağlam ve güçlü olmalıdır. Doğru bir îman Allah ve Rasulünün bildirdiği ve istediği gibi olur.
Bilerek, bilinçli, kalbin tasdiki ile ihlâslı ve içten olur.
Allah'a bütün sıfatları ile iman edilir.
Gerçek bir îman Allah'ı görürcesine olur.
Îmanın en büyük isbatı ise kişinin yaptığı Salih amelleridir.
İnsan, Allah'ı Dünya gözü ile göremez. Fakat her şey Allah'ın varlığını, ilmini, sanatını, kudret, azamet, Celâl ve Cemâlini gösterir. Okuyabilenler için kâinat okunması gereken muhteşem bir kitab dır. Her şey düşünenlere Allah'ı gösteriyor, O:nu hatırlatıyor. Canlı, cansız ve özellikle insanın bedeni ve iç dünyasında düşünenler için Allah'ın varlığına, birliğine, bütün sıfatlarına nice deliller vardır.
Allah'ı tanıyan, seven , korkan insan O'na teslimiyet ve itaatını kulluk yaparak gösterir.
Kulluk insan için hem üstün bir şeref, hem de başka kulluk ve esaretlerden kurtaran gerçek bir özgürlüktür. Bu nefsin, şehvetin, servetin, şöhretin esaretinden insanın kurtuluşudur. İnsan hâkimi olması gerekirken mahkumu olduğu nesnelerden tekrar onların hâkimi durumuna getiren bir özgürlüktür.
Allah'a kulluk insan için hem özgürlük, hemde en büyük şereftir
Oruç ayetleri içerisinde yer alan Bakara süresinin 186. ayeti zaman ve mekandan uzak olarak Allah'ın yakınlığını bize anlatırken:
"Ve şayed kullarım sana benden sual ettilerse muhakkak ki ben çok yakınımdır, bana dua edince duacının duasına icabet ederim o halde onlar da benim da'vetime koşsunlar ve bana hakkile iyman etsinler ki doğru yola gidebilsinler."
Başka ayetlerde Allah Teâlâ insana şah damarından daha yakın ve her zaman insanla beraber olduğunu bildirir. Gerçek îman Allah'ın yakınlığını bilip, insanın da O'na yaklaşmak için iyi bir insan, iyi bir kul olma gayreti içerisinde olması gayretidirki insana da yakışan budur.
İşte Takvâya ulaştıran oruç, kul için Allah'a yaklaştıran eşsiz bir ibadettir.