Mehmet Koç
Kurtuluş savaşı sonrasında Lozan Antlaşmasıyla Balkan ülkelerinden özellikle de Yunanistan’dan gelen pek çok muhacir 1924 yılında Akşehir’e yerleştirilmiştir.
Anadolu yönünde ilk göç hareketi, “93 Harbi” adı verilen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşıyla başlamıştır. 1912-1913 Balkan Savaşı’yla devam etmiş, 1923-1951 döneminde fert ve aile düzeyinde, 1952-1967 yılları arasında kitlesel, 1968-1996 arasında da yine fert ve aile düzeyinde Anadolu toprakları yönünde göçler gerçekleşmiştir. Türk soyundan olanların veya Türk kültürüne bağlı bulunanların, Türkiye’ye Balkanlar’dan zorunlu göçlerin başlıca nedenleri, soykırımlar, saldırılar, harpler, yağmalar, baskı ve ayrımlar, sürgünler ve zorla asimilasyonlar, açıkçası cana, mala, namusa, dinî veya millî kimliğe saldırılardır.
Birinci Dünya Savaşı sonrası özellikle Kurtuluş Savaşı esnasında Akşehir’e savaş sırasında başka şehirlerde zulme uğrayanlar ve evleri yananlar, Balkanlardan ve Şark(Doğu)dan pek çok muhacir gelmişti. Akşehir tamamen dolmuştu. Öyle ki 13 Aralık 1923 tarihinde Akşehir İskân Komisyonu Müdürü Kaymakam Faik Bey tarafından yazılan yazıda, Akşehir kazasında gönderilecek muhacirlerin köylerde iskânının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Lozan Barış Antlaşması sürecinde de mübâdele meselesi gündeme gelmiş ve 30 Ocak 1923 tarihinde Mübâdele Antlaşması imzalanarak Fridtjof Nansen’in başkanlığında muhtelit komisyon oluşturulmuştur. Buna göre; 1 Mayıs 1923 tarihinden itibaren Türk arazisinde oturan Rum Ortodoks dininde bulunan Türk vatandaşlarıyla, Yunan arazisinde oturmakta olan Müslüman dininde bulunan Yunan vatandaşlarının mecburi mübâdelesine karar verilmişti. Bu anlaşmaya uygun olarak gelenlere mübadil denilmeye başlanmıştır.
Ağustos 1923 tarihli cetvelde, Akşehir’e 477 mübadil gelmişti. Buraya mübâdillerin gelmesinin yanında buradan da Rumlar Yunanistan’a aynı şekilde gönderilmekteydiler. Akşehir’den 160 hane 799 nüfus gönderilmişti. 2975 mal geride kalmıştı.
Ayrıca Akşehir’de Ermeniler tarafından terk edilen mesken, dükkân gibi gayr-ı menkuller vardı. Ancak bunların pek çoğu evleri yananlar, Balkanlardan ve Şark(Doğu)dan gelen muhacirler tarafından fuzuli işgale uğramışlardı. Konya İmâr ve İskân Mıntıka Müdürlüğünün 24 Ekim 1923 tarih ve 82 numaralı yazısıyla fuzûli işgali altında bulunan bu gibi yerlerin tahliye edilmesine karar verilmiştir.
13 Aralık 1923 tarihinde Akşehir İskân Komisyonu Müdürü Kaymakam Faik Bey tarafından yazılan yazıda, mübadillerin Akşehir ve Bermende Köyündeki Ermeni ve Rum emvâlinde iskânlarının olabileceği bildirilmişti. Mübadeleye tâbi olmayan ve buraları işgal etmiş bulunan Rumeli muhacirleri ve Şark mültecilerinin açıkta kalmalarına sebebiyet vereceği için boşaltma yerine mevsimin kışa rast gelmesi dolayısıyla eski ve yıkık binaların muhakkak surette tamir edilerek kullanılması bunun içinde acilen tamirat için tahsisat gönderilmesi istenmişti. Bunun ardından Bermende’de mübâdeleye tâbi olmayan muhacirlerin yerleştirilmesi için buraya hemen bir heyet gönderilmiş ve bu heyetler de işlerini bir iki gün içinde bitirmek üzere çalışmalarına başlamışlar, bunların buradaki tamire muhtaç ve tamir edilemeyecek durumdaki evleri tespit etmeleri için defterler tanzim edilmişti.
Akşehir’de iskân memurluğunun 14 Ocak 1924 tarihli yazısına göre, buraya gelecek muhacirlere yerli ahâlî tarafından işgal edilmiş olan emvâl-i metrûkeye ait haneler tahsis edilmişti. Fakat bazıları buraları boşaltmayarak başka kişilere devrederek sıkıntı yaratmışlardır.
Komisyon tarafından, 1924 Şubatında gelecek olanların iki aylık iaşeleri için 300.000 ve bunlarla evvelce iskân edilenlerin hanelerinin acil surette tamirleri için yaklaşık 300.000, gelecek muhacirin nakil vasıtaları için 15.000 olmak üzere toplamda 615.000 kuruşluk bir miktarın gerekli olduğu bildirilmişti.
Komisyonun 10 Mart 1924 tarihli ve 1263/549 numaralı tahriratına göre Akşehir merkezde Kunduracı, marangoz, terzi ve zanaatkâr 250 nüfusa kadar kişinin iskân edilebileceği hane olduğu bildirilmiştir.
11 Mart 1924 tarihli Akşehir dâhilindeki iskân komisyonun kararına göre muhacirlerin Akşehir merkez, Yahsiyan, Yeniköy, Sorgun, Nadir, Kozağaç, Doğanhisar nahiyesi, Ortaköy ve Bermende’ye yerleştirilmesi düşünülmüştü. Bu karar üzerine de buraya muhacir sevk etme işi başlamış ve çeşitli yerlerden gelen mübadiller özellikle de Akşehir’e iskân edilmişlerdi.
Akşehir kazasına, 30 Temmuz 1924 tarihine kadar, Selanik Yenice Vardar’dan 10 hanede 46 nüfus, Karacaabat’tan 6 hanede 28 nüfus, Demirhisar’dan 8 hanede 47 nüfus, Kılkış’tan 42 hanede 151 nüfus, Kozana’dan 87 hanede 304 nüfus, Selanik’ten 4 hanede 22 nüfus olmak üzere toplamda 157 hanede 598 nüfus gelmişti. Gelen bu mübâdillerin tamamına ev ve arazi verilmiş ve kesin olarak iskân edilmişlerdi.
Akşehir Muhacir Komisyonunun 250 kişinin iskân edilebileceği hakkında göndermiş olduğu yazıya rağmen, Ocak 1925’e kadar buraya mübâdillerden 118 hanede 433 nüfus gelmiş ve daha kış gelmeden hepsi de iskân edilmişti. Bunlardan bir kısmına 70-80 arasında beygir, pulluk, at koşumları, arazi, bağ ve bahçe verilmiş ve hemen hepsi üretici konuma getirilmişti.
Bunlardan başka Şark vilâyetleri mültecilerinden 138 hanede 516 ve Rumeli muhacirlerinden 84 hanede 492 nüfusun da iskânları temin edilmişti. Bundan dolayı kaza merkezinde sefil halde bulunan hiçbir mübâdil, muhacir ve mülteci yoktu. Bu hususta Kaymakam Faik Beyle İskân memuru Sabri Sami, Jandarma Takım Kumandanı Mülazım Nuri ve Karakol Kumandanı Mehmet Ali Efendi’nin büyük gayretleri ve kaza halkıyla Bermende Köyü halkının muhacirler hakkında gösterdikleri şefkat ve yardımları büyük fayda sağlamıştır. Mübâdillerin içinde pek fazla derecede yardıma muhtaç durumda olan 170 nüfus da muntazam surette iaşe edilmekteydi.
Buraya gelen mübâdillerin iskânında öncelikli olarak meslekleri dikkate alınmıştı. Akşehir kazasına gelen muhacirlerin iskânı için marangoz, terzi, kunduracı, fırıncı gibi mesleklere mensup olanlar merkezde iskân edilirken tütüncü, bağcı, balıkçı gibi meslek guruplarına mensup olanlar Bermende köyünde iskân edilmiştir. Bermende’de iskân edilen ilk muhacirlere verilen bağların dağıtımında, bağların verim durumu dikkate alınmıştır. Ayrıca Bermende’ye yeni gelen muhacirlere birer evlik bahçe, ikişer dönüm tarla, birer dönüm bağ verilmesi plânlanmıştı.
Özellikle muhacirlerin yoğun olduğu Konya’da, muhacirlere Dâhiliye Nezareti’nce yapılan para yardımlarının yanı sıra kurban derilerinde kazanılan paradan da ayrılmıştı. Ayrıca 500 yatak, 600 yorgan, 500 yastık, 1000 çift yemeni, 1500 çift çorap, 100 top don ve gömleklik kaput bezi, 200 kıyye kavurma, 3 vagon odun ile 27 bin kıyye kömür yardım olarak toplanmış ve Konya civarında yerleştirilen muhacirlere ayrıca iş imkânı sağlanmıştı.
1923 yılında Türkiye’ye gelen bir kısım Boşnak muhacirin, Ankara ve Çorum’da iskânları tasarlanmaktaydı. Ancak, buralarda, ziraata uygun arazi yokluğu sebebiyle, hiçbir Boşnak muhacir yerleştirilememiştir. 1924 tarihinde İzmir Mıntıkasından sevk edilen Boşnakların Akşehir’de boş hanelere yerleştirilerek iskân edildiği bilgisi yer almaktaydı.
Bütün bu yerleştirmeler sonucunda; 1927 nüfus sayımında Konya vilâyetine bağlı Akşehir’de 45.988 nüfus sayılmıştır. Aynı yıl Akşehir’de yaşayanların ana dili bakımından nüfus ise: Anadili Türkçe olanlar 45.028, Rumca olanlar 18, Ermenice olanlar 1, Fransızca olanlar 18, Yahudice olanlar 8, Çerkezce olanlar 247, Kürtçe olanlar 111, Tatarca olanlar 161, Arnavutça olanlar 160, Bulgarca olanlar 2 kişi olarak belirlenmişti.
Kaynaklar:
- Sarı, Muhammed (2011) Atatürk Dönemi İç Anadolu Bölgesi’nde Îmar İskân Faaliyetleri (1923-1938) Konya: Doktora Tezi
- Tekin, Cemile (2018)Yugoslavya’dan Türkiye’ye Göçlerin Nedenleri, Konya: Selçuk Üniversitesi tarihi araştırma