‘AKŞEHİR’DEKİ SENDİKA KARARINIZA UYMUYOR’

Haber/Yorum: Ümit Aykut Şener

Geçtiğimiz yıl, Mili Eğitim Bakanlığı 2021-2022 Eğitim ve Öğretim Yılına ilişkin iş ve işlemlerine dair resmi yazıyı illere göndermişti. Resmi yazıda, okulların 6 Eylül'de açılacağı belirtilerek kurul ve zümre toplantı tarihlerinde değişikliğe gidildi. Ayrıca okul yönetimleri kayıt parası alınmaması, yardımcı materyal reklamı yapılmaması ve seviye/ özel grup sınıfları açılmaması konusunda uyarıldı. Ayrıca MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü 81 il Valiliğine resmi yazı gönderdi. Bakanlık tarafından gönderilen yazıda, okulların açılması ile ilgili işlere vurgu yapılırken, kayıt parası uyarısı da yapılmıştı.

Bu uyarıya rağmen, 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı başlamadan; ilçe merkezindeki iki ilkokuldan gelen 4.sınıf öğrencilerinin, yine ilçe merkezindeki iki ortaokulda 5.sınıf oluşumlarının tamamen yönetmeliklere aykırı bir şekilde gerçekleştiği iddialarına yetkililerce soruşturma açıldığı ve üzerinin kapatıldığı iddia ediliyor. Akşehir’deki Sendika Yönetiminin geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında; özellikle Proje İmam Hatip konusunda kendi aralarında ayrılığa düştükleri, eğitim camiasında ve sendika üyeleri arasında yüksek sesle dile getirildiğini bilmeyen-duymayan yok! O kadar ki; Proje İmam Hatip Ortaokulu’nu kazanıp gitmek isteyen öğrencilerin, toplu sınıf olarak iki büyük okula kayıt yaptırmalarından dolayı tercih etmek istememesi, Akşehir’deki Sendikanın da yöneticisi olan bir okul müdürünün işi istifa blöfüne kadar götürdüğü, sendika ve eğitim camiasında çok konuşulmuştu.            

Bu iki ortaokul müdürünün keyfi uygulamaları, etnik ve sınıf ayrımcılığına öncü olmalarının dışında, yasal olarak ta suç teşkil ediyor. Üstelik, veli ve öğrencileri de ayrıştırıyor. Bu keyfi davranışın, eğitimde fırsat eşitliğine ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na da açıkça aykırılık teşkil ettiği kaçınılmaz bir gerçek olarak da karşımıza çıkıyor. Zira, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu 4.maddesinde yer alan; “Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” Hükmüne amirdir. Bu duruma göre, Milli Eğitim Temel Kanununun ilgili maddesi göz göre göre çiğnenmiş olmuyor mu? Bu sessizlik ve görmezden gelinmesi ne derece doğrudur.

Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen; sendika yöneticiliği devam eden bu güzide okul müdürünün 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılında yine bildiğini yapması yani toplu olarak belli sınıfları bu güzide ortaokula kaydetmesi devam edecek mi yoksa her ne olursa olsun öğrenci kayıtları ve nakilleri kura ile mi belirlenecek? Veliler, Öğrenciler, Eğitimciler ve Sendika üyeleri bile bu duruma çözüm bulunacak mı diye merakla ve endişeyle bekliyorlar.

Öte yandan çoğunluğun İmam Hatip konusunda hassasiyet taşıdığı bilinen sendika yönetimi, İmam Hatip sınavında gerçekten zorlanacak gibi görünüyor.

Bu arada, bu okul müdürümüze gelince; kendisi sendika yöneticiliğini mi, yoksa güzide okulun müdürlüğünü mü tercih edecek? MEB yetkililerin ve siyasetçilerin bu duruma müdahil olup-olmayacaklarını kamuoyu gibi basın da yakından takip ediyor.

Konya Milletvekili ve MEB Eski Bakan Yardımcısı Orhan Erdem’in bilgisine sunulmasına, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Ak Parti İlçe Başkanı ve Belediye Başkanının da konudan bizzat haberdar olmalarına rağmen, bu konuyu geçiştirme yoluna gittikleri, başta eğitim camiası olmak üzere kamuoyunda da yüksek sesle konuşuluyor.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın eğitime ne kadar büyük önem verdiğini biliyoruz. Buna rağmen, yetkililer veli, öğrenci ve öğretmenlerimizin sesine kulak vermekten sürekli kaçınıyorlar. Gerekçelerine sebep olarak ta; bazı ortaokul müdürlerinin, bazı ilkokul öğretmenleri ile velilere söz verildiğini ve öğrenci velilerinden bağış alındığı, bu velilerin isteklerini yerine getirmek zorunda kalındığı gibi ciddi iddialara muhatap kalınıyor. Bu iddiaların üzerine kim gidecek?

Bu iddiaların İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Ak Parti İlçe başkanının bizzat ağzından söylenmesi gerçekten çok üzücü. Adaletsiz olan bu uygulamayı bir an evvel sona erdirmek yerine, savunma refleksi ile tamamen garip cümleler kurulması ise bir o kadar düşündürücüdür. Daha ilginç olanı ise; soruşturma geçiren okul müdürlerinden birinin sendika yöneticisi olmasına rağmen, bu adaletsiz ve haksız uygulamaya hala devam etmekte ısrar edeceği iddialarının kamuoyunda daha da rahatsız edici boyutlara ulaşmasıdır.

İlgili sendika yönetiminin, okul müdürü tarafından uygulamaya konulduğu iddia edilen haksızlıklar karşısında bugüne kadar herhangi bir tepkisi kamuoyu ile paylaşılmadı. Öğrenci ve Velilerin de gerçekleri bilmek ve öğrenmek gibi anayasal hakları vardır. 

Akşehir Kamuoyu ve Öğrenci Velileri şu sorulara cevap beklemektedir:

1-Eğitim camiası, öğrenciler ve velilerce bilinen iki ortaokul müdürü hakkında bu konuda açılan soruşturmanın sonucu ne olmuştur? Geçiştirilip üstü kapatılmış mıdır yoksa bu müdürlere gerekli yaptırım uygulanmış mıdır?

2-2022-2023 Eğitim-Öğretim yılı öncesinde yine bazı velilere ve bazı sınıf öğretmenlerine özel sınıf sözü veren okul müdürleri hala var mıdır?

3-Akşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Aralık 2021’de okul müdürlüklerine yolladığı ‘’5. Sınıfların Kayıt İşlemleri’’ konulu yazısının takipçisi olacak mıdır?

4-Kanun ve yönetmelikte açıkça belirtilen fırsat eşitliğine aykırı tüm uygulamaları düzeltmekle birinci derece sorumlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Okul Müdürlükleri, üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirecekler midir?

Basının görevi halkı bilgilendirmek, uygulamalardaki yanlışı kamuoyunun dikkatine getirmektir. Bu konunun yakın takipçisi olmakla birlikte, kayıt sırasında yaşanan olumsuzlukları yetkililere ve basına bildirmek için öğrenciler ve veliler bu yasal haklarına sonuna kadar sahip çıkmalıdırlar.

Pervasız, ‘Dünya’nın Ortası Akşehir’den Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e sesleniyor;

‘AKŞEHİR’DEKİ SENDİKA KARARINIZA UYMUYOR!’

Kayıtlar çileye dönüşmeden, gönül rahatlığıyla yeni bir eğitim-öğretim yılını Akşehirli öğrenciler hak etmiyor mu? Akşehir’de son 3 yıldır eğitimde fırsat eşitliğine aykırı olan bu uygulamalara son vermek için ilçe nüfus müdürlüğü kayıtlarının incelenmesi bile bu iddiaların doğruluğu için yeterli olacaktır.                                                                                                                   

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }