AKADEMİK’in sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Etkinliğimiz Hıdırlık’tan hareket edilerek, tarihe bir yolculuk ile başlamıştır. Doğanın içerisinde yaşadığımız şehri daha detaylı tanıma fırsatı bulduğumuz, şehirden uzakta, ormanlık alan içerisinde huzur dolu bir etkinlik gerçekleştirdik. Akşehir’in dış kalesi olarak bilinen Akşehir’i yukarıdan gören Kale Sivrisi (1.700) tepesine ekibimiz zirve gerçekleştirmiştir. Güzel ve temiz havada gerçekleşen etkinliğimizde Akşehir, kale içerisinden fethedilmiştir. Bir toplumu tanımak doğasından geçer. Yaşanılan coğrafya o toplumun karakterinde büyük etkidir.”
AKADEMİK Başkanı Bayram Çini’nin yine kulübün sosyal medyasında yaptığı paylaşımda Gazetemiz Köşe Yazarlarından Mehmet Koç’un Akşehir Kalesi için yaptığı değerlendirmeye yer verdi.
Yapılan paylaşımda;
“AKŞEHİR KALESİ,
EVLİYA ÇELEBİYE GÖRE AKŞEHİR KALESİ
Evliya Çelebi, 9 Haziran 1638’de ilk olarak Akşehir’e gelmiştir. Seyyah Çelebi 1640’lı yıllarda iki kez daha Akşehir’e gelmiş, bazı gelişlerinde durmadan yoluna devam etmiş, son gelişinde Akşehir ve Nasreddin Hoca’yı uzun uzun anlatmaktadır. Burada Akşehir Kalesi hakkında yazdıklarını günümüz Türkçesi ile aktarmak gerekirse,
“SİNHİSAR YANİ AKŞAR KALESİ NİTELİKLERİ
Ama halkın benimsediği Akşehir’dir. Bazıları Ahşehir derler, Bazı Türkler, Ahşer derler, bazıları da Akşâr derler. Burada yaşayanlar Türkistan şehirlerinden olduğu için köyden köye özel lehçeleri vardır. Anadolu şehirlerindendir. Ve kalenin yapımcısı Bizans İmparatorunun kızı Sine adlı birisi Krala burasını inşaa ettirdiği için Bizans tarihçileri Sinehisar derler. Kapıkulu ordusunun baş subayı, yeniçeri serdarı, şehri yönetenin vekili, şehrin belediye memuru ve şehrin emniyet teşkilatı yöneticisi vardır fakat kalesi bir tepe üzerinde olduğundan fethi sırasında zorluk çekildiğinden haraptır. Onun için dizdarı (kale komutanı) ve kaleyi koruyan askerleri yoktur. Ama şehir “Direkli İrem Bağları” gibi bir ağaçlık ve yeşillik içinde toplam (---) örtülü (---) adet iki katlı ve tek katlı güzel evlerden meydana gelmiştir.” ifadeleri kullanıldı.