Pervasız Gazetesi’yle ilk buluşmam, 1984 yılında Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi olarak, Akşehir Polis Okulu adına düzenlenen atletizm yarışmalarında 2. olmamla ilgili yapılan haber olmuştu. Daha sonraki dönemlerde de Akşehir ve Konya müsabakalarında okulumuz adına kazandığımız derecelerin Pervasız Gazetesi’nden yayınlanmış olması, beni ve arkadaşlarımı çok onore etmişti.
Lise yıllarımda çiçeğe, böceğe ve gençlik aklımla kız arkadaşlarıma hitaben yazmaya çalıştığım şiirlerimi (hala sakladığım) bir defterde topluyordum. O günlerde “Ömer’in Dünyası” adlı şiirimi bir dosya kağıdına aktararak, duyduğum özgüvenle Pervasız’ın kapısına gittim. “Gel bakalım çocuk” diyerek beni içeri çağıranın, gazete sahibi ve başyazarı Ahmet Şener olduğunu, beni karşısına oturtarak muhatap almasından sonra öğrendim.
Hangi okula gittiğimi, kimin oğlu olduğumu çay ikram ettiği sırada sormuş ve babana selam söyle diyerek, beni uğurlamıştı. Abonesi olduğumuz Pervasız Gazetesi’nin şiir köşesinde, aynı hafta yayınlanan şiirimi arkadaşlara gösterirken, ne de gururlanmıştım.
O tarihlerde abonelerin isimleri, gazetenin sol köşesinde elle yazılmış olurdu. Esnaf daha işyerini açmadan, dağıtıcı işyerlerinin kapısının altından veyahut kapı kollarına bırakmış olurdu. Pervasız Gazetesi ekseriyetle her esnafın masasında bulunur, gazeteye göz atılmadan, Akşehir havalesiyle ilgili haberler okunmadan, işyerinin temizliğine bile başlanmazdı.
Sonraki yıllarda, özellikle 1994-1999 arasında Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi ve Parti Sözcüsü olmam münasebetiyle, ardından Fazilet Partisi İlçe Başkanı olmam hasebiyle, partimiz adına açıklamalar yapmak adına, Ahmet amcanın yanına sık sık uğrardım. Pervasız Gazetesi’ne her gittiğimizde, bizi gülümseyen tavırlarıyla karşılayan, ellerine mürekkep bulaşmış Ahmet amca olurdu.
Gazetenin otoriter sahibi ve başyazarı rahmetli Ahmet amca, bizim aktardığımız çalışma ve faaliyetlerimizden daha çok, o bizlere; hayata dair yaşanmışlıkları ve nasıl bir Akşehir olmalı hakkındaki düşüncelerini, tefarruatıyla anlatırdı.
Ahmet amcanın Akşehir dediğinde duyduğu heyecanı, bize de bulaştırdığını hissederdim. Akşehir'in dününden bugününün daha güzel olmasından başka bir hayali yoktu. Özellikle samimi ve dürüst, ufku geniş siyasetçilere sınırsız basın desteği sunardı. Tüm siyasi partilerin temsilcileriyle bıkıp usanmadan, köy ve kasabalar başta olmak üzere, çevre ilçelerin dahi gelişebilmesini, Akşehir’in il olmasına bağlardı.
Akşehir sevdalısı olarak tanıdığım Ahmet Şener’in, bugün ölüm yıldönümü! Kurucusu olduğu Pervasız Gazetesi’nde, onun hayallerine yazarak destek vermekten ve onun gibi Akşehir sevdalısı olmaktan duyduğum memnuniyeti, ruhuna Fatiha göndererek ifade ediyorum.
Ahmet amca rahat uyu, bin bir emekle kurup miras bıraktığın gazeten, bugün o günden daha büyük olarak yine ayakta. Dünyanın dört bir tarafına yayılmış Akşehirliler başta olmak üzere, on binlerce ziyaretçi artık anlık paylaşılan haberlerini, Pervasız’ın internet ve sosyal medya sayfalarından takip ediyorlar.
Allah; şehrimizin gelişmesine gücü nispetinde katkı sunan, iyilik ve güzelliklerin çoğalması için samimiyetle emek veren herkesten razı olsun.