ANMA-KUTLAMA

160 MİLYON ÇOCUK ÇALIŞIYOR

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kayıtlarına göre; çocuk işçilerin yarısı yani 80 milyona yakın çocuk, sağlıklarını ve gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalışıyor. Çocukların okula düzenli devam etmelerini engelleyerek eğitim hakkından mahrum kalmalarına, okullarından erken ayrılmalarına yol açacak işler ile okullarıyla birlikte yürütmek zorunda kaldıkları ağır işler de çocuk işçilerin çalıştıkları iş kolları arasında yer alıyor. Oysa Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 32. maddesi “Çocukların okula gitme, oyun oynama hakkı vardır. Onlar yetişkinler gibi çalıştırılamazlar. Çalışmak zorunda kalırlarsa yapacakları iş, onların sağlığı ve eğitimleri için sorun oluşturmamalıdır.” ifadelerinden oluşuyor.

Sözleşmenin, çocuk haklarını tanımlayan ve konunun önemine dikkat çeken bazı maddeleri şöyle sıralanıyor:

*Her birey on sekiz yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir. Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir.

*Çocuk Hakları, bütün çocuklar içindir. Doğum yerleri, konuştukları dil ne olursa olsun fark etmez. Büyüklerinin inançları ya da görüşleri nedeniyle hiçbir çocuğa ayrım yapılmaz.

*Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır.

*Her çocuk, görüşlerini serbestçe ifade etme, kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerinin dikkate alınmasını isteme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları dinleme, onların fikirlerini öğrenme ve onlara saygı gösterme sorumluluğu vardır.

*Çocukların yetişmesinden ve gelişmesinden sorumlu olan büyükler, bu sorumluluklarını en iyi biçimde yerine getirirler.

*Hiç kimse, çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamaz. Devlet çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlüdür.

*Her çocuğun gelişme hakkı ve sağlığı güvence altında olmalıdır. Bu konuda çocukların daha iyi bir yaşam sürdürmeleri için gerektiğinde yardım edilir.

*Engelli çocukların özel olarak korunma ve saygı görme hakkı vardır. Devlet engelli çocukların bakımını, eğitimini sağlayacak kurumları oluşturma sorumluluğuna sahiptir. Engelli çocukların ailelerine her türlü yardım yapılır.

*Bütün çocuklar her türlü zararlı maddelere karşı korunur. Bu tür maddeleri üretip çocuklara veren kişiler cezalandırılır.

*Çocukları bedensel ve ruhsal yönden örseleyecek hiçbir yaklaşıma izin verilemez.

*Çocuklar çeşitli nedenlerle zarar görmüşlerse onların iyileştirilmeleri için çalışmalar yapılır, bir daha aynı şekilde zarar görmemeleri için önlemler alınır.

Sözleşmede yer alan tüm bu maddelere ve Ulu Önder Atatürk’ün “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.” sözlerine karşın ülkemizde toplum vicdanını yaralayan olumsuzluklar yaşanabiliyor.

Çocukların her türlü eğitim ve bedeli ne olursa olsun sağlık hizmetini alabildiği, sağlıklı beslenebildiği, taciz ve tecavüzlere maruz kalmadığı, uyuşturucu ve her türlü zararlı maddeden korunduğu, yetenekleri doğrultusunda spor ve sanatın her dalına erişerek kariyer sahibi olabildiği bir dünya hedefine ulaşma yönünde tüm sorumluların, üzerlerine düşeni eksiksiz bir şekilde yerine getirmeleri gerekiyor.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }