Birilerine ikramda bulunmanın, hele ki oruçluya iftar yaptırmanın mükâfatını bilmeyeniniz yoktur. Bilmez olur muyuz, ama kendimize yok ki başkalarına nasıl sofra kuralım diyenlerin çıkacağını tahmin ettiğim gibi, fazlasıyla maddi gücü var olanların olduğunu da biliyorum.

Türlü türlü yemekler hazırlayarak, dört başı mamur sofralar kurmak zorunda değilsiniz.

İftar yemeğinden maksat, zengin menüler ikram etmek yemediklerini yedirmek değil, kardeşlik adına birlerine ikramda bulunmak olacaktır.

Merhametiniz ve samimiyetiniz Ramazan ayının bereketiyle birleşince, Allah’ın izniyle gözleri doyuracak bir tas çorba bile, kurulan o sofraya güzellik katacak ve karınlarımız doyacaktır.

Bu sofralara öncelikle akrabalarınızı davet ederek, onlarla olan ülfetinizi artırmaya çalışın.

Komşularınızı ünsiyetinizi artırmak maksatlı davet edin. Bunların yanında en faziletli olan misafirleriniz hali vakti yerinde olmayan kişiler ve pek tabii ki öğrenciler olmalı.

Davetliler arasında memleketinden ayrılmış, ev yemeği hasreti çeken öğrencilerin gözlerindeki ışıltıyı ve gönüllerindeki memnuniyeti tahmin edebiliyorum.

Evinizin durumuna göre, öğrencileri guruplar halinde davet etmekten hiç geri durmayın.

Bu kişiler her gün o menüden daha alasını yiyor olsalar bile, yine de davet edin.

Özellikle imkanı olduğu halde, ailesi ülkenin dört bir yanına dağılmış veya başka sebeplerle sofraları kalabalık olmayan ebeveynler, tek başınıza değil başkalarıyla birlikte iftar edin.

Misafirlerinizi ya evinize çağırın ya da sofranızı toparlayıp, çat kapı bu insanların evine giderek, o sofrayı o evde açıp orayı şenlendirin.

İhtiyaç sahibiyse gıda poşeti, öğrenciyse diş kirası adı altında paralar verin.

Bunların dışındaysa yalnızlıklarını paylaşın, iftar edin, muhabbet edin, aynı safta namaz kılın.

Yaptığınız bu güzel davranışları sosyal medyada veya sohbetlerinizde usturuplu bir şekilde örnek olsun maksadıyla paylaşabilirsiniz. Lakin deşifre maksatlı ve kişileri rencide edecek tarzda reklam etmeyin.